Zeytini dalından toplamak için farklı yöntemler kullanılır. Geleneksel hasat yöntemleri;Yerden toplanma, ağaçtan elle toplama ve sırıkla hasattır. Makine ile zeytin hasatı ağaç sayısının fazla olduğu bölgelerde tercih edilir. Makineli hasat yöntemleri; Dal sarsıcılar, çırpıcılar, sıyırıcı taraklar,büyük gövde sarsıcı makinelerdir. Bu yöntemler içerisinde en pahalı ve en çok emek gerektiren toplama şekli elle yapılandır. Zeytin elle toplandığında en kaliteli zeytin ve zeytinyağı elde edilir.
Sırıkla hasat yüzyıllardan beri ve yaygın olarak uygulanan fakat birçok sakıncası olan bir yöntemdir. Ülkemiz ve bölgemizde zeytin ağaçları çoğunlukla yüksek boylu olduğundan sırıklanarak toplanmaktadır. Sırıklama sırasında sürgünlerin kırılması ve gözlerin zarar görmesi sonucu hasadı izleyen yıl verim çok düşük olmaktadır. Yani ağaçlarda periyositenin (bir yıl ürün verip, bir yıl ürün vermemesi) şiddetini arttırmaktadır.
Sırıkla vurma sırasında, dallarda oluşan yara yerlerinden, Zeytin dal kanseri, Verticillium (Solgunluk) vs. gibi hastalıklar bulaşmaktadır. Bu hastalıklar sırık sayesinde hızla çevreye yayılmaktadır. Sırıkla vurma sırasında, dallarda oluşan yaralardan sırığa bulaşan bitki özsuyu ile hastalıklar (zeytin dal kanseri, Verticillium (solgunluk) diğer ağaçlara kolayca taşınmaktadır. Bu yaralardan zararlılarda kolayca giriş yapabilmektedir.
Sırıkla toplama zorunlu ise meyve dallarının kırılmamasına dikkat edilmelidir. Eğer zorunlu olarak sırık kullanılacaksa sırık üzerine bez veya benzeri malzeme sarılmalıdır. Bu sayede dallarda oluşacak yaralanmalar engellenmelidir. Vuruş şekli içten dışa doğru olmalıdır.
Hasat sırasında ağaç üzerinde kırılmış, zarar görmüş ve yere dökülen dallar çeşitli böceklere konukçuluk yapacağından ve hastalık sporlarının çevreye yayılacağından dolayı toplanarak imha edilmelidir. Özellikle ‘Filizkıran zararlısı’ üremesini bu dallar üzerinde yapmaktadır. Filizkıran zararlısı yaşamının büyük bir kısmını kabuk altında geçirdiğinden etkili ve ekonomik bir kimyasal mücadelesi bulunmamaktadır. Bu zararlı ile mücadelenin tek yolu şubat ayında bahçenin içine yer yer budama artıkları tuzak olarak bırakılır. Nisan ayı içinde bu budama arttıkları üzerinde, erginlerin açtıkları deliklerden talaş çıkmaya başlayınca budama artıkları toplanarak yakılmalıdır. Bu arada çevrede bulunan budama artıklarının da yakılması gerekmektedir. Hasat sırasında dalların yaralanmasından dolayı, ağaçların bu yara dokularını tedavi etmek için gelişmesi yavaşlayacaktır.
Çünkü gelişmesi için gerekli olan besin elementlerinin büyük bir bölümü bu yaraların tedavisi için harcanacaktır.
Hasat sırasında kırılan dallar temizlenmelidir. Aynı zamanda budamada kullanılan bıçak, makas yada testere gibi malzemelerde her ağaçtan sonra dezenfekte edilmelidir. Bu aletler, bir teneke içinde çamaşır suyunun sulandırılması ile elde edilecek sıvıda dezenfekte edilebilir. Budanan dallar kesinlikle taşınmamalı ve yerinde yakılarak imha edilmeli çünkü bu dallar traktörlerin arkasında taşınırken, sallantı nedeniyle bütün hastalıklı sporlar dağılarak hastalığın yayılmasına neden olmaktadır.
Zir. Müh. Ahmet Faruk DEMİR