Geç kalmakla, erken başlamak arasındaki süreçtir...Yaşanmamışlığa ait keşkeklerle, geleceğe dair kuşkulardan ibaret…Ne kadar hesap yaparsanız yapın, hesapta olan değil, nasipte olandır hayat ...! Ya sana isyan ettirir... Ya da tebessüm...
Tek taraflı sevdanın hüznüdür uzaktan sevmenin... Anlarsın o zaman öznesi olmayan cümleler kadar anlamsız ve boş olduğunu… Utanırsın insanlığından kula kulluk edenleri, Yalaklıkta sınırsızlıkla makam mevkide kendini vazgeçilmez sandıklarını gördüğünde… Ve Asgari ücret denilen komik bir rakam karşılığında hayatını sigortalı bir işe kiraya verenlerin 65 yaşında mezarda emekli olmayı hayallerine kattığını görünce…
Ülke ekonomik krizle boğuşurken diğer taraftan milyon dolarlarla oynayıp fırsatçılığa soyunarak fakir fukaraya tek tek al kardeşim açıklamaları ile sarsılırsın yalan dünyada. Tek tesellin olur boynuzsuz koçun boynuzlu koç ’tan dahi hesabının sorulacağı günün olması. Yüzde doksan sekizinin kendini Müslümanım diye tanıtarak yaşadığı ülkedir yüzde doksanına yakının sefalet içinde yaşadığı… Sadece şükredin sabredin denilerek milyarları götürenlerin vicdandan yoksun olduğunun adıdır hayat.. Yüze vuran umutsuz ifadeyle noktalandığını anladığında ya çok erken gelmişim ya da geç kalmışım şüphesindedir hayat…