21 Mayıs 2024

Ahmet Faruk Demir / Kendini Bil

"Hadd" Kendi değer ve yeteneğinin farkında olmak, konumuna, durumuna uygun davranmaktır.

haber/Photo_1715324548037_2.jpg

"Hadd" kelimesi Türkçemize Arapçadan kazandırılmış bir kavramdır. Sözlükte geniş manaları bulunan bu kavram, “keskinlik, sınır, ceza" anlamlarına gelir. Had durulması gereken kırmızıçizgidir. İnsan ilişkilerinde çok önemli bir rol oynar. Arkadaşınla, dostunla hatta eşinle bile geçilmemesi gereken kırmızıçizgiler vardır. 

Mevlana Hazretlerine sormuşlar; “ O kadar okursun, o kadar yazarsın, ne bilirsin? ” Mevlana şu cevabı vermiş; “ Haddimi bilirim. ” Haddini bilmek bir şeye boyun eğmek, onu öyle kabullenip sesini çıkarmamak demek değildir. Aksine haddini bilmek, kişinin yapabileceği şeyleri ve yapamayacaklarını bilmesi ve durması gerektiği yerde durmasını bilmesidir.

Haddini bilmek, Haddini aşmamak, kalp kırmamaktır. Dedikodudan, haksızlıktan ve ithamdan uzak durmaktır. Eyvallah kelimesi üzerine kafa yormaktır. Bilmediğin konuda susmak, bildiğin konuda ahkâm kesmemektir. İnsan ayrımı yapmamaktır. İnsanoğlu, kendini bildiği oranda; haddini ve hududunu bilme erdemliğine sahip olabilir. 

Kendini bilmeyen, kendini taşımayan, her ortamda olur olmaz ulu orta konuşan, gereksiz yere boş boğazlık eden, ukalalık taslayıp lafazanlık eden; bilip bilmediği konulara girip her şeye müdahil olan insan; haddini ve hududunu bilmeyen insan haline geldiğini göstermektedir. 

Öncelikle insanın insanlık erdemlerine sahip olabilmesi, onun önce kendini ve haddini bilmesinden geçtiğini bilmesi lazımdır. Haddini bilen insanlar, ağır taş misalidirler, zira onlar gerekmedikçe yerlerinden kıpırdamazlar, boş yere konuşmazlar, konuşmaları gerektiği zaman da; ölçülü ve temkinli konuşurlar.

Toplum olarak had bildirmeyi, yasak ve sınır koymayı çok severiz. Koyduğumuz kurallara ve sınırlamalara başta kendimiz uymaz başkalarının uymasını bekleriz. Bazı kişiler konuşma yaparken veyahut bir tartışma anında karşısındaki kişileri haddini bil diyerek ikaz ederler, ancak hiçbir zaman benim haddim ne veya haddimi bilmeliyim demezler. Haddini bilmenin İlk boyutu kendini bilmektir.

Kendini bilmek, haddini bilmektedir.

Kendi değerini, sınırını ve yeteneklerini bilmeyen insanın yönetimde, sanatta, politika da hayatın her aşamasında başarılı olması ihtimali düşüktür, başarılı olması ise başkalarının başarısızlığına, torpillere veya şans faktörüne bağlıdır. Şunu da iyi bilmek gerekir, başkasının yardımı ile tırmananlar çok hızlı düşerler. Haddini bilmeyenlere; hadlerinin bildirileceği ceza gününde, hiçbir kimseden fidyenin kabul edilmeyeceği de kesin ve katidir.

“Gerçek kalitede olan insanlar, kendilerine gösterilen güler yüz ve samimiyet karşısında haddini aşmayanlardır.”

 Ahmet Faruk DEMİR