Bu yazımda bu iki dava adamını siz değerli okuyucalarımız için kaleme almak istedim. Zaten bu iki ismi duyupta sevmeyen yoktur aramızda sanırım. Her ikiside göreve geldikleri günden buyana gerek mütevazilikleri, gerekse de yaptığı hizmetleriyle herkesin gönlünde taht kurmuş başarılı birer başkanlar. Aslında bir süredir kaleme almak istiyordum bu iki yürekli insanı kısmet bugünmüş.
Rıdvan Fadıloğlu'nun Şehitkamil Belediyesine ilk başkan seçildiği o yıl ben NTV'de görev yapıyordum. Hiç unutmam daha görevinin ilk haftasında bir fotografinı görmüştüm gazetede. Başkan o sene asfalt yapılan bir mahalleyi ziyaret etmiş ve fotoğraf karelerinde dozerlerin, iş makinelerinin üzerinde geziyordu. Mecralara ve yayın organlarına da zaten ilk o kareleriyle yansımıştı. Başkanım kızmasın o zaman kendi kendime daha çok yeni yarın o koltuğa oturur daha da kolay kolay çıkmaz dışarıya demiştim. Başkan ilk basın toplantısında bizleri bir öğle yemeğine davet etmiş bir nevi tanışma toplantısı düzenlemişti. Ben daha o ilk toplantıda anlamıştım aslında Fadıloğlu'nun son derece başarılı projelere imza atacağını çünkü halktan birisi olduğunu açıkça ortaya koymuş ve Şehitkamil için neler yapılması gerektiğini de çok çok iyi biliyordu. Gel zaman git zaman başkan koltuğa yapışıp kalmadı. O hep saha da oldu. Sehitkamil için gecesini gündüzüne katarak çalıştığından hiç birinizin asla şüphesi olmasın. İş kişinin aynasıdır lafa bakılmaz derler. Tabi benimde yüzüm kara oldu ön yargılarım yüzünden o yıllar. Hakkını helal et sayın Fadıloğlu...
Şimdi birazda Mehmet Yılmaz'ı anlatayım sizlere isterseniz. Tanımayanınız çok azdır onu. O da Rıdvan Başkan gibi sevilen ve kendisini görevine ve hemşerilerine adayan bir başka isim. Mehmet başkanı yıllar önce daha Şehitkamil İlçe Başkanı olmazken sevgili meslektaşım İlhan Köklü sayesinde tanımıştım. İlhan'ın beni tanıştırdığı ender ve nadir insanlardan birisidir değerli Mehmet Yılmaz. Öylesine mütevazi, öylesine yardım sever, öylesine hizmet aşkıyla doludur ki yine Fadıloğlu gibi tam bir dava adamı yürekli bir başkandır o da. Aslında sayın Fadıloğlu ve Mehmet Yılmaz, öteden buyana benim için hep yol gösteren iki abi olmuştur. Samimiyetleri ve içtenlikleri asla tartışılmaz. Allah razı olsun kendilerinden. Böylesi iki insanı tanıdığım için en az Şehitkamilliler kadar şanslıyım bende...
Son zamanlarda belki sizlerde dikkat ediyorsunuzdur. Özellikle sosyal medya hesapları üzerinden mutlaka rast geleniniz olmuştur. Bu iki başkan her gün mahalle mahalle dolaşıp, çat kapı yaptıkları ziyaretler ile yaşanılan sorunlara çözüm üretmeye çalışıyorlar. Kâh parkta, kâh bir zile basarak hanede ve yine muhtarlara yaptıkları ziyaretler ile yerinde sorunları dinliyor ve gerekenin yapılması için de mücadele veriyorlar. Ne kadar güzel böylesi iki dava adamının el ele, omuz omuza mücadelesini görmek. Onların gecesini gündüzüne katarak Şehitkamil için yaptıkları hizmetleri kimse görmezden gelemez.
Birlikte hareket ederek koordineli bir şekilde yaptıkları çalışmalar her türlü takdire şayan... Şimdi Şehitkamillilere neden şanslı dediğimi daha iyi anlamışsınızdır. Ben çok iyi biliyorum ki bu iki atom karıncanın uykusuz bir şekilde güne başlayıp canla başla mücadele verdiğini. Bu kadar tempolu çalışmanın altında yatan tek şey görev ve hizmet aşkından başka birşey olamaz. Bumudur? Budur vallahi helal olsun...
Aslında bu iki güzel insan için daha yazılacak o kadar çok konu, o kadar anlatılacak güzel şeyler var ki inanın yazmakla satırlara sığdıramam. Ben konuyu dilimin döndüğünce şöyle bir kısaca özetledim sadece. Sözü de daha fazla uzatmadan noktalamak istiyorum artık cümlelerimi. Son olarak siz değerli okurlarıma ve yine sevgili Fadıloglu ve Yılmaz'a buradan selam ediyor ve saygılarımı sunuyorum. Bir başka yazıda buluşmak üzere esen kalın...
