Kader ve seçim arasında bir denge mi vardır ,yoksa biri diğerinden üstün müdür? Yaşadığımız hayatta şuan mutsuz olmamız bizim kaderimizin kötü olmasından mıdır yoksa seçimlerimizin sonuçları mıdır?
Herşeyi kadere bağlayıp kaderimde mutsuz olmak varmış demekle ,bütün yaşadıklarımı ben seçtim bu nedenle mutsuzluğumun sorumlusu benim suçluyum demek iki farklı görüşte doğru değildir.İkiside bizi ilerletmek yerine gelişmemizi önleyen hep bir suçlayıcı unsur barındıran düşünce kalıplarıdır.Bunlar hem hayatınızı hem hayatınızda bulunan insanları zehirler ve geleceğinizin aydınlık ışıklarını yavaş yavaş kapatır.
Kötü bir kaderinin olduğunu söyleyen bir insan elini eteğini dünyadan çekerek kendini olacak olan zaten olur diyerek sorumluluk almaktan ve ileriye adım atmaktan kaçınır.Oturduğu yerde önüne sofralar donatılacak,kısmeti onu bulacak zanneder ve sonra hayal ettiği gibi bir durum olmayınca benim kaderim bu ,yüzüm gülmez tabirleriyle sürekli kendini aklayıp isyan ederken bulur kendisini .Kadercilik anlayışı İslam dininde insanın özgür iradesini tamamen ortadan kaldırmaz yani oturduğumuz yerde fırsatların bize gelmesini beklemek ahmaklıktan başka birşey değildir ve kendimizi kandırmanın dışına asla çıkmaz.
Peki ya seçimlerimiz? Doğru sandığımız ama yanlış çıkan seçimlerimize karşı tutumumuz ne olmalı?
İnsan seçimlerini kendi iradeleriyle yapar .Fırsatların karşımıza çıkmasını kader diye adlandırırsak seçim yaparak aldığımız kararların sorumluluğuna biz üstlenmiş oluruz. Eğer seçimlerimizde başarılı olursak güzel yerlere gelip güzel koşullara sahip olmuş oluruz fakat seçimlerimiz başarısız olursa seçimimizin sorumluluğunu tamamen üstlenmiş oluruz.İnsanlar bu noktada sorumluluğu kabul etmek yerine sürekli kendilerini suçlayıp duruyorlar.Hayatta herşey istediğimiz gibi gitmeye de bilir , herşey kusursuz olmak zorunda da değil.Belki de yanlış diye adlandırdığımız seçim doğru olandan daha hayırlıdır ,bunu biz bilemeyiz.Ama zamana inanın zaman gerçekten bize yaptığımız yanlışların doğru yola adım atmamız için bir ışık olduğunu gösteriyor, sadece inanın.İnsanlar yanlış seçimlerinden sonra kendilerini suçlamak yerine ona neler kattığını ,hayatın bu kararla ona ne öğretmek istediğine odanlanması doğru seçim için atılması gereken bir adım bir deneyimdi gözüyle bakmak daha gerçekçi ve çözümcül bir yaklaşımdır.
Bu nedenle kader ve seçim ikiside birbirini tamamlayan kavramlardır.İkisinden birini üstün tutmak yada yok saymak hayatımızda eksikliğe sebebiyet verir.
Sor kendine sen kaderci misin ,seçimci misin? Yada hayatın şifrelerini çözmeye gaye etmiş kader ve seçimin arasındaki dengeyi bilip ona göre adım atan bir keşifci misin?
