Yaşanan bu depremler tarım sektörümüzü de olumsuz etkiledi. Tarımsal veriler yıllara göre değişmekle beraber, deprem bölgesindeki bu İlerimiz, Ülkemizin toplam bitkisel üretim değerinin yüzde yirmisine yakınını oluşturmaktadır. Bu illerimizden bazıları sanayi yatırımları ile de öne çıkmaktadır. Özellikle bölgedeki iller bazı tarım ürünlerinde ilk sıralarda yer almakta ve üretimde önemli bir yere sahiptir.
Tarım alanlarının amaç dışı kullanılması ve meskene açılması depremde yapıların daha fazla zarar görmesine ve üretim alanlarının sürekli kaybedilmesine yol açmaktadır. Depremin şehirlerde, köylerde, sanayide, ticarethanelerde, yollarda yaşanılan veya yaşamak için kullanılan her yerde ağır hasarlara neden olduğu gerçeğini yaşanan depremler bir kez daha ortaya koymuştur.
Tarımsal üretiminin önemli bir oranına sahip olan bu illerimizde, depremden etkilenen çiftçilerimizin ve tarımsal üretimin, ileriki günlerde olumsuz etkilenmemesi için üreticilerimizin kredi borçları silinmeli, kredi kolaylıkları getirilerek mali yönden tüm tedbirler alınmalıdır. Bölgede yıkılan ahır, ağıl ve hayvan barınaklarında açıkta kalan hayvanlara barınak temin edilmelidir. Bu hayvanların yemi, suyu ve elektriği karşılanmalıdır. Bu bölgelerde birçok insanlar, hayvanlarını satmak zorunda kaldılar, özellikle meyve fidesi üreten üreticiler, fidelerine bakamadıkları için satmak zorunda kaldı, bir kısmı satamadı, bir kısmının da fideleri kurudu. Bölgedeki ilçelerimizde ve köylerimizde çiftçilerimizin bir ya da birden fazla traktörleri, tarım aletleri enkazın altında kaldı. Tarımsal faaliyetlerinin olmazsa olmazı olan bu makine ve ekipmanların tamiratları yapılmalı veya destekler verilerek yenilenmelidir. Tarımsal sulama mevsimi yaklaştığından, üreticilerin mağdur olmaması için gerekli tedbirler alınarak, üreticiler su sıkıntısı yaşamalıdır.
Depremler sonrası çiftçilerimizin üretim yapamaması sonucu pazarlarda yeteri kadar ürün olmayacak, dolayısıyla fiyatlar yükselmeye başlayacaktır. Hayat pahalılığının artmaması için fiyat artıran fırsatçılara karşı da önlemler alınmalıdır. İlkbaharla birlikte kışlık ürünlerin gübre ihtiyacı olacak bunun yanı sıra yazlık ekilişlerde tohum, mazot, gübre ve sulama gibi ihtiyaçlar belirecektir.
Çiftçilere tohum, ilaç gübre, elektrik sulama gibi bu girdiler, bu üretim sezonu için hibe olarak verilerek çiftçilerimiz desteklenmelidir. İleriki günlerde tarımsal üretimde ve gıda temininde aksaklıkların yaşanmaması için çiftçilerimizin köylerine dönmesi, köylerinde yaşaması ve tarımsal faaliyetlerine devam etmesi çok önemlidir.
Bölgede büyük yıkıma neden olan depremin yaralarını sarmak kolay olmayacak, ancak kaybedilen canlara, yaşanılacak bütün olumsuzluklara rağmen birlik ve beraberlik içerisinde bu yaraları da sarmak zorunda olduğumuzu bilmeliyiz. Cumhuriyet tarihimizin en büyük afeti olan bu depremlerde, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Türk Milleti olarak yaşadığımız bu zor dönemleri birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde atlatacağımıza inancımız tamdır.
Zir. Müh. Ahmet Faruk DEMİR








