Ev kadınlarının isyan bayrağı çektiği mutfak harcamaları aylık 100 TL den 300 TL ye yükseldiği… Yumurtanın dahi kolisinin 15-20 TL ye satıldığı sebze ve meyvelerin fiyatlarının uçuşa geçtiği mutfak tüpünün 120 TL ye dayandığı bir ortamda nasıl iyi şeyler yaza bilirim ki …
Benzine, mazota, LPG ye ve D.Gaz ,SU ve ELEKTİRİK faturalarının insan boyuna ulaşıp astronomik rakamlarla vatandaşı çileden çıkardığını görünce bu sonu gelmeyen zamlar karşısında nasıl ekonominin iyiye gittiğini düşünebilirim ki?
Birçok insanımızın AÇLIK sınırının altında olduğu bir ülkede Asgari ücretlinin sefalet içerisinde yaşadığı buna rağmen emeklilik hayallerini mezarda emekliliğe ( 65 yaş ) kattığını görünce nasıl güler yüzlü oluna bilinir ki? Kısacası, iyi sözler sarf etmek, güzel şeyler yazmak istiyorum ama kelamın, kalemin yapacağı iş olmadığını görüyorum.
Eğitimde trafikte yaşanan sıkıntıların hat safhada olduğu zorunlu yapılması gereken sınavlardan dahi en az 3 TL istendiği bir sistemde nasıl iyi şeyler yazayım ki… Emniyet kemeri takmadığı için ceza kesilirken Toplu taşımada üst üste tıklım tıklım yolcuları görürken … Çiftçinin, sanayicinin esnafın hatta boşta gezen vatandaşın dahi borç içinde olduğu bir ortamda nasıl iyi şeyler yazayım ki…
Ben hep devletime, milletime güvenmişimdir. Şimdi de güveniyorum. Her ne kadar ‘ A ‘ dan başlayan haberlerdeki gibi günlük gülistanlık olmasa da ortam Geleceğimizin karamsar tablosuna rağmen, yine de ümit var diyorum. Devletimizin, milletimizin bu sıkıntının da altından kalkacağı inancındayım…
